YARGILAMADAN ÖNCE DÜŞÜN
Bir insanı yargılamak en kolayı hayatta. Fakat empati yapılmadan yargılamak , suizan etmektir. Çünkü: O insanın yaşadıklarını, geçtiği yolları, meşaggatleri bilmemektedir. Karşıdan konuşmak en kolay olanıdır aslında yargılayan kişi için. Kendini aklama, arınma psikplojisidir çoğu zaman.
Belki kişi yanlış yapmakta ve bunu yapmakta ısrarcıdır bazen çünkü: Yaptığı şey, onun için doğrudur ve bunu test ederek öğrenmesi dersini çıkartması gerekmektedir doğruyu bulabilmesi için buna tecrübe diyoruz insan yanlış yaparak doğruyu bulmaktadır çoğu zaman.
Özel birey aillelerini de yargılarken düşünmek gerekçesini, sebeplerini öğrenmek gerek eleştirip, yargılanmadan önce. Çünkü: aile evladı için en iyisini yapmaya çalışmakta ve bunun için de doğru bildiği yolda yürümektedir. Bu yol dikenler, çakıl taşları, dağlar, aşılması, ulaşılması zor sarp kayalıklarla doludur.
Düşe kalka yol almaktadır bu yollarda. Belki küçük adım attığını görmek, belki dilinden dökülecek bir kelimeyi duyabilmek için. Sanılanın aksine herşey çarçabuk olsun değil, zamanla olacağını kabul ederek, sabrederek yol alır. Normal çocuğa sahip ailelerin; çocuğum en güzel liseye gitsin, en iyi üniversiteye gitsin diye düşünürken gece gündüz çocuğunun yarış atı gibi ders çalışmasını beklerken, özel birey ailesi evladım hayatını sürdürebileceğini kadarını öğrense yeter düşüncesindeyim. O yüzden yargılamadan önce bir kez daha düşünün.
Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin sözleriyle devam edeyim:
Benim hayatımı yargılamadan önce,
Benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan geç.
Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl.
Yeniden ayağa kalk ve aynı yolu tekrar git.
Benim benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra beni yargılayabilirsin.
( Mevlana Celaleddin-i Rumi )
Selma Erarslan Oşlu