MİSAFİR KALEM


Sessiz Çığlık ve Kapanmayan Yara: Gazze ya da Gaza

..


Sessiz Çığlık ve Kapanmayan Yara: Gazze ya da Gaza
    Gazze, yeryüzünün en yoğun nüfuslu bölgelerinden biri olmasına rağmen, dünyanın en izole edilmiş toprak parçası maalesef. Yaklaşık 2,3 milyon insanın yaşadığı bu dar kıyı şeridi, 1948’deki Nakba’dan bu yana defalarca savaş, abluka, yıkım ve zorunlu göç gördü. Bugün ise mesele sadece bir “Filistin-İsrail çatışması” değil; insan hakları, uluslararası hukuk ve vicdan sınavıdır. Söylemekten çekinmeyelim: Her iki taraf için de DİNİ meseledir; her ne kadar, halkı Müslüman olan ülkelerden üç beşinin dışında ses çıkaran olmasa da...
    1948'deki Nakba , İsrail’in kuruluşuyla birlikte yüzbinlerce Filistinli evlerinden sürüldüğünden, mühim bir kısmı Gazze’ye sığınarak ortaya çıktı. 1967 Altı Gün Savaşnda ise İsrail, Gazze’yi işgal etti. Bu dönem, Filistin direnişinin örgütlenmeye başladığı yıllardı.
    2007’den bugüne ablukasında, Hamas’ın seçimleri kazanmasının ardından İsrail ve Mısır, Gazze’ye kara, deniz ve hava ablukası uygulamaya başladı. Bu abluka, Gazze’yi adeta açık hava hapishanesine dönüştürdü.
   Temiz suya erişim neredeyse imkânsız; elektrik günde sadece birkaç saat veriliyor. Sağlık sektörü çöküşte; yetersiz ilaç, tıbbi malzeme eksikliği, yaralıların tedavi edilememesi de cabası elbet.
    Okullar sürekli bombardıman altında; genç nesil umutsuzlukla büyüyor. Birleşmiş Milletler’e göre, Gazze’deki yaşama koşulları “insan onuruna aykırı” ve mevcut gidişat, tüm bölgeyi felakete sürüklüyor.
    Gazze’ye yönelik saldırılar, sivillerin hedef alınması ve toplu cezalandırma politikaları, 1949 Cenevre Sözleşmeleri’ne aykırı. Ancak uluslararası tepkiler, çoğu zaman kınama ve “endişe” ifadelerinin ötesine geçemiyor. Bu durum, küresel siyasette çifte standardın ve güç dengelerinin acımasız yüzünü gösteriyor.
    Tüm zorluklara rağmen Gazze halkı, kimliğini ve direniş iradesini koruyor. Dayanışma, sadece bölgesel değil, küresel bir görev. Dünyanın dört bir yanında insanlar protestolar düzenliyor, insani yardım kampanyaları başlatıyor. Ancak esas çözüm, ablukanın kaldırılması, işgalin sona ermesi ve adil bir barış sürecinin başlatılmasıdır
   Gazze meselesi, artık sadece Ortadoğu’nun değil, insanlığın vicdanında açılmış bir yaradır. Bu yarayı kapatmak, diplomatik açıklamalarla değil; adalet, hukuk ve insani değerlerin gerçekten uygulanmasıyla mümkündür. Gazze, “sessiz bir çığlık” olmaktan çıkmalı, özgürlük ve barışın sembolü olmalıdır.
**
     Gazze, Yakın Doğu’nun en eski yerleşim merkezlerinden biri olarak Kenanlılar, Mısır İmparatorluğu, Filistin Krallıkları ve Pers yönetimi gibi çeşitli güçlerin etkisi altında kalmıştır. Helenistik ve Roma Dönemi: Büyük İskender’in ardından Helenistik kültür yükseldi; Roma döneminde stratejik bir liman ve ticaret merkezi haline geldi.
Osmanlı Dönemi (1516–1917)
    Bu dönemde Gazze, Osmanlı İmparatorluğu’nun Suriye Vilayeti içinde küçük ama stratejik bir sancak olarak yönetildi. Gazze’nin coğrafi konumu, hem ticareti hem de idari kontrolü tesirli şekilde görünür kıldı.
    Dünya Savaşı sonrası bölgede Britanya kontrolü başladı. Gazze, Filistin Mandası’nın bir parçası olarak yükselen milliyetçi hareketlerin merkezlerinden biri haline geldi. 1930’larda Filistin genelinde artan Arap ayaklanmaları, Gazze’yi de etkileyerek siyasi gerilimlere zemin hazırladı.
1948 Nakba ve Mısır Yönetimi (1948–1967)
Büyük felaket manasındaki Nakba ile1948’de İsrail’in kurulmasıyla yüz binlerce Filistinli Gazze’ye göç etmişti; bölge nüfusu dramatik biçimde arttı. Bu vetirede Gazze, Mısır’ın kontrolü altına girdi ancak bağımsız bir yapıya kavuşamadı.
   Altı Gün Savaşı’nda Gazze, İsrail tarafından işgal edildi. Bu, İsrail–Filistin çatışmasının önemli bir dönüm noktasıydı.Yerleşim yerleri yapılmaya başlandı; Filistin direnişi bu dönemde hız kazandı.
    Oslo Anlaşmaları Gazze’ye sınırlı bir özerklik getirdi; Filistin Yönetimi bölgeyi yönetecek kurumları oluşturdu. Ancak statü belirsizliğini korudu ve kalıcı bir barış sağlanamadı.
    2007’den itibaren Hamas’ın yönetimi ele geçirmesiyle Gazze’ye İsrail ve Mısır tarafından kara, deniz ve hava abluka uygulanmaya başladı. Bu, bölgedeki insani krizleri derinleştirdi.
    Uluslararası kuruluş raporlarına göre Gazze’de hayat şartları alarm verici; altyapı çökmüş ve sağlık sistemi de çökmek üzeredir.
" Bir Müslümanın derdiyle dertlenmeyen bizden degildir" hadisi ve " Mümin mümini sever ve sevmeli; fenalığı için yalnız acır" hikmetine göre, Gazze için iman ehli olma vazifemizi - elimizden geldiği kadar- yapmalı, ikame etmeliyiz.
  Rabbulâlemin, tüm mazlum coğafyalara yönelik FİİLİ dua yapanlardan eylesin sizleri ve bizi. Can ungönülden "elfün elfü" amin...
   Kaynak:
    Akademik Kaynakların Derli Toplu Listesi (Örnek References)
    Morris, B. Righteous Victims: A History of the Zionist-Arab Conflict, 1881-2001.
    Pappé, I. The Ethnic Cleansing of Palestine.
    Roy, S.; Shafir, G. çeşitli akademik makaleler.
    OCHA raporları ve akademik dergilerde yayınlanan saha araştırmaları.

Mehmet Nuri BİNGÖL ( 11. 08. 2025- BİRECİK)

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Konyaspor 1 1 0 0 3 3
2.Galatasaray 1 1 0 0 3 3
3.Göztepe 1 1 0 0 3 3
4.Antalyaspor 1 1 0 0 1 3
5.Samsunspor 1 1 0 0 1 3
6.Trabzonspor 1 1 0 0 1 3
7.Kayserispor 0 0 0 0 0 0
8.Alanyaspor 0 0 0 0 0 0
9.Fatih Karagümrük 0 0 0 0 0 0
10.Fenerbahçe 0 0 0 0 0 0
11.Beşiktaş 0 0 0 0 0 0
12.İstanbul Başakşehir 0 0 0 0 0 0
13.Gençlerbirliği 1 0 1 0 -1 0
14.Kasımpaşa 1 0 1 0 -1 0
15.Kocaelispor 1 0 1 0 -1 0
16.Eyüpspor 1 0 1 0 -3 0
17.Gazişehir Gaziantep 1 0 1 0 -3 0
18.Rizespor 1 0 1 0 -3 0

YAZARLAR