Av.Fatma Saçak AKBULUT


İNSAN OLMAK...

...


İnsan Olmak

Duygularımı derin dondurucuya kaldırdığımdan beri hayat daha katlanılabilir bir hal aldı benim için. Yaşadığım her duruma beni ben yapan insani duygularımla tepki verdiğim de gördüm ki kendimi parçalamışım, değmeyen insanlar için ömrümü boş yere heba etmişim ben. Gelinen noktada sırtımdaki yaralar kabuk bağlasa da tam bir iyileşme hali şimdilik henüz gerçekleşmedi. 


  Sevdiğim, değer verdiğim içi yaptığım tüm iyi şeyler, bir zaman sonra benim vazifeme dönüşmüşler. Verdikçe istemiş, aldıkça nankörleşmiş çevrem,sevdiklerim. Herkes anamın hatırını sormuş, babamı hatırlayan olmamış dönüp baktığımda.
    Kişi kendinden bilir işi denir ya, günlük spor rutini misali herkesi kendim gibi bilmek yıpratıcı bir aktiviteye dönüşmüş hayatımda. Karşımdakini kendim gibi zannettikçe kendimden geçmiş, yolumu kaybetmişim.Derdi olan herkesin derdini derdim bilmişim. Elimden geleni de gelmeyeni yapayım dedikçe pusulam şaşmış, yörüngeden çıkmış, farkına varmadan kendimi kaybetmişim. 


  Ne İsa’ya ne Musa’ya yaranamamanın sıkıntısıyla başımı vurduğum taşları aksesuar niyetine vitrinimin en özel yerinde saklıyorum şimdilerde. 
  Malum, insan hafızası çabuk unutur kendine yapılanları. Bu kendimize karşı işlediğimiz bir suç ise faili de kalp denen organdır şüphesiz. Kan diye merhamet, af pompalar beyinimize sıkılmadan, pes etmeden müptezel. Doktoru da zaman denen çok bilmiş bir profesördür. Her şeye bir çözümdür salt varlığı bile. Ömrümüzden alır geçtikçe, acılarla birlikte hayatımızı da tüketir biz farkında olmadan.Onun reçetesi hep aynı şeyi yazar yaşamaya devam edilebilmemiz için. Kendini bana bırak, ben sana her şeyi unuttururum der. Kalp de zamanın reçetesine uygun olarak yavaş yavaş fısıldar beynimize. Affet, unut, yoluna devam et. Belki öyle olmasa gerçekten devam edebilme şansımız da  olmazdı yaşamaya dair kim bilir? 
  Bir zaman sonra, ağrı kesiciye bağışıklık geliştiren bünye gibi, ne insani duygular ne de zaman fayda etmiyor yenilen kazıkların, uğranılan kötülüklerin yarattığı hayal kırklıklarına. Geçmiyor acısı, dinmiyor çekilen cefanın sızısı o noktadan itibaren. Bu durumda insanoğlu otomatik olarak kendine bir savunma mekanizması geliştirmeye başlıyor farkında olmadan. Acı kalbi katılaştırıyor, kalp yavaş yavaş duyguları köreltip öldürmeye başlıyor. Bir zamanlar biz çok heyecanlandıran, üzen ya da mutlu eden şeyler hiçbir anlam ifade etmemeye, şaşırtmamaya başlıyor.
Gelinen  yerde bir de bakmışsınız ki heyecanlanmayan, üzülmeyen buna paralel mutlu da olamayan bir androide dönüştürmüştür artık bizi hayat.
  Gördüğüm, sesini duyduğum zaman gözümün bebeğinin parladığı insanlar vardı bir zamanlar. Heyecandan, mutluluktan elimin ayağımın birbirine dolandığını anlar hatırlıyorum. O insanlar bile sıradan herhangi birine dönüşüverdi benim de dünyamda yazık ki. Evet artık beni üzmeleri mümkün değil lakin mutlu edebilmeleri de olanaksız olmuş durup baktığımda. Mutluluk için mutsuzluk riskini göze almayınca ikisi de kol kola çekip gitmiş hikayemden. 
   Ölenlerim bile hiç tanımadığım birer yabancı gibi zihnimde sanki. Halbuki onlar gidince artık yaşayamam , gülemem zannetmiştim. Hayatın anlamını yitirdiği, yaşamakla yaşamamanın farksız olduğu dip noktaya indiğim çok oldu. Kalbimin ağzımdan çıkacak zannettiğim, uykuların gözlerime haram olduğu geceleri,nefesimin boğazımda düğümlenip kaldığını daha dün gibi hatırlıyorum. 
   Evet zaman ilacını yazdı, mantığım bu kez kalbimin önüne geçti. Aldığı emirle kalbim yeni duygular pompaladı bedenime. Hafızamdaki acılar köreldi, hislerim uyuştu benim. Mutlu muyum? Hayır? Mutsuz muyum? Hayır. Neden biliyor musunuz? Mutluluğun bir an olduğunu, bakış açısında saklı olduğunu biliyorum artık. Ben nasıl bakarsam penceremde o manzaralar var bundan sonra.İnsanlara ne kadar izin verirsem o kadar hayatımdalar. Sevdiğimin onlar değil, onların bende yarattığı hisler olduğunu öğrendim. İstediklerini yapsınlar ya da yapmasınlar, bendeki anlamları ancak benim onlara yüklediğim anlam kadar. O yüzden canımı sıkamıyor, beni kahpelikleriyle şaşırtamıyorlar artık. Benliğimi, kişiliğimi çelik zırhtan bir çekirdeğe hapsettim. Oraya benim istemediğim hiç kimse giremiyor. O çekirdeğin yakınında olmayı hak eden güzel yürekli insanlar baş tacı, gerisi teferruat artık benim için. Bunun adına ister olgunluk, isterseniz de meşru müdafaa hali deyin. Ben yenen kazıkların bileşkesi, beni ben yapan tecrübelerim diyorum. Yaptığım ve yaşadığım hiçbir şeyden pişman değilim. Bugün olsa yine yaparım ancak alma verme dengesini gözeterek, kendimi de unutmayarak.

Kabahatim şu ki; ben iyi oldukça, verdikçe daha çok sevileceğimi zannetmişim. Bedelini geçip giden yıllarımla ödeyerek öğrendiğim bu bilgi zamanında en büyük yanılgım olsa da artık ayıldım, yolumu buldum.Beni uykumdan uyandırdığı için her şeye rağmen hayata karşı minnet dolu kalbim. Umudum taze yaşamaya dair. Bu da benim mutluluğa tercih edeceğim en güzel duygum artık.
Huzurluyum!

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.GALATASARAY A.Ş. 15 11 1 3 21 36
2.TRABZONSPOR A.Ş. 15 10 1 4 14 34
3.FENERBAHÇE A.Ş. 15 9 0 6 18 33
4.GÖZTEPE A.Ş. 15 7 3 5 9 26
5.SAMSUNSPOR A.Ş. 15 6 2 7 6 25
6.BEŞİKTAŞ A.Ş. 14 7 4 3 7 24
7.GAZİANTEP FUTBOL KULÜBÜ A.Ş. 14 6 4 4 -1 22
8.KOCAELİSPOR 15 5 6 4 -3 19
9.RAMS BAŞAKŞEHİR FUTBOL KULÜBÜ 15 4 6 5 3 17
10.CORENDON ALANYASPOR 14 3 4 7 -1 16
11.TÜMOSAN KONYASPOR 15 4 7 4 -4 16
12.ÇAYKUR RİZESPOR A.Ş. 15 3 6 6 -6 15
13.GENÇLERBİRLİĞİ 15 4 9 2 -4 14
14.KASIMPAŞA A.Ş. 15 3 7 5 -7 14
15.HESAP.COM ANTALYASPOR 14 4 8 2 -11 14
16.İKAS EYÜPSPOR 15 3 8 4 -8 13
17.ZECORNER KAYSERİSPOR 15 2 6 7 -17 13
18.MISIRLI.COM.TR FATİH KARAGÜMRÜK 15 2 11 2 -16 8

YAZARLAR