Aydın BENLİ


ANADOLU ROMANININ SESSİZ YÜRÜYÜŞÜ

..


ANADOLU ROMANININ SESSİZ YÜRÜYÜŞÜ

Her yazar biraz geçmişini yazar. Bunu yıllar sonra anladım. Sandım ki uyduruyorum, kuruyorum, inşa ediyorum. Oysa yazdıklarım çoktan yaşanmıştı, benden önce, benden habersiz. Kalem sadece hatırlamak için vardı.

Köyüme gittiğimde, kuru toprakta çıplak ayakla yürüyen bir çocuğun gözlerine baktım. O çocuk bendim. Kurak tarlada toprakla sarmaş dolaş çalışan bendim. Bunu yıllar sonra, bir romanımın son cümlesini yazarken anladım. O zamana kadar hep şunu sormuştum kendime: “Neden hep Ankara, neden hep polisiye, neden hep bekleyen kadınlar, suskun adamlar, kıyıda kalmış hayatlar?” Çünkü orasıydı sessizliğin vatanı ve edebiyat, bazen en çok sessizlikten doğar.

Anadolu romanı bir toprak hikâyesidir ama topraktan çok daha fazlasını taşır. O toprak, geçmişin yükünü, geleceğin belirsizliğini ve bugünün suskunluğunu aynı anda içinde barındırır. Yakup Kadri ilk taşı attığında bu sessiz göle, halkla aydın arasında kopmuş köprüyü gösterdi bize. Kemal Tahir o köprünün altındaki karanlık sulara indi ve Yaşar Kemal… O suları güneşe taşıdı. Onların açtığı yollar olmasaydı, bizler yalnızca şehirlerin dar sokaklarında dönüp duran anlamsız hikâyelere saplanıp kalırdık.

Ben ilk romanımı yazarken bir köy hayal ettim. Küçük bir kasaba... Yıl belirsiz ama zaman belli: bekleyiş zamanı. Hepimiz bir şeyleri bekliyorduk. Babamın suskunluğunu, kahramanın son hikâyesini, sevgilinin mektuplarını, mesajlarını... Yazdığım her şey, o polis dosyaları kadar gerçekti. Oysa içsel olarak ayrı bir dünyada yaşıyordum. Rütbeleri gökyüzüne dizilmiş bir asker, bir polis olarak... Ama böyle bir yer hiç olmamıştı, ama hepimizde iz bırakmıştı.

Anadolu romancılığı tam da budur: Gerçekte olmayan bir hayat hikâyesinin izini sürmek. Bir tür rüya kazıcılığı... Ne varsa toprak altına gömülmüş, anlatılmayı bekliyor ve romancı eline kalemi değil, kazmayı alır. Kazar, kazar… Bazen bir anne duası çıkar karşısına, bazen bir küf kokusu, bazen de unutulmuş bir aşk... İşte o zaman roman başlar.

Anadolu’yu yazmak; polisliği, askerliği, sadece köyü ya da tarlayı yazmak değildir. Oradaki insanı, zamanın ona açtığı yarayı ve onun zamana direnişini yazmaktır. Bugün taşrada kalmadıysa bile taşranın yorgunluğu şehirlerin içinde taş gibi duruyor. Anadolu artık bir yer değil; bir hâl, bir hâfıza, bir iç çekiştir.

Ben hâlâ yazdığım her satırda, çocukluğumda hastayken annemin dizine baş koyduğum o uykuları duyarım. Camdan içeri sızan sıcaklık, uzakta havlayan (Aport köpeğim) köpek, bir de hep geç kalan bir kervan gibi içime çöken hüzün… Romanlarımda bunlar vardır. Ne çoktur ne az. Ama hepsi gerçektir.

Anadolu romanı, bir yazarın değil, bir milletin ortak defteridir. Herkes bir şey yazar o deftere. Kimisi bir sitem, kimisi bir türkü, kimisi bir dua… Ve ben, o defterin bir köşesine sadece şunu yazmak istiyorum:
“Unutulmasın diye yazdım. Unutan biz olmayalım diye.”

Anadolu romancılığı uzun cümlelerle değil, uzun suskunluklarla yazılır. O yüzden çoğu zaman anlatılmayan, aslında anlatılandan fazladır. Çok konuşmamam, dinlememden gelen bir olgudur. Bir bakış, bir iç çekiş, bir terk ediliş... Romancı bunların çevresinde döner. Sanki hep aynı yeri anlatırmış gibi, ama her defasında başka bir yarayı açar önümüze.

Ben kendi harfimi bırakırken yalnızca şunu istiyorum: Bu topraklar, bu vatan, bu millet unutulmasın. O küçük köyler, polis karakolları, asker postalları, tozlu yollar, şehitler, gaziler, isimsiz kahramanlar, gerçek sevdalar, aşklar, göç zamanı yapılmış bohçalar, yağmurla açılan toprak kokusu, susuzluktan çatlamış dudaklar ve güneşe karşı elleriyle siper olmuş kadınlar… Unutulmasınlar.

Çünkü edebiyat bazen sadece şunu demektir:
“Ben hatırlıyorum.”

...ve ben, Aydın Benli olarak, bütün romanlarımı bu cümleyle başlatıyorum. Unutulanlar romanımı bu cümleyle yazdım; İstihbaratçıyı ve diğerlerini... “Vatan sağ olsun”lar ile biten, “Her şey vatan için” ile başlayan hayatlar.
Allah’a ısmarladık, hoşça kalın.

Aydın Benli

YENİ DOLANDIRICILIK SİSTEMİ!

VARİL PATLADI..1 ÖLÜ

BIÇAKLI KAVGADA ÖLÜ SAYISI 2'YE YÜKSELDİ.

FETÖ YENİDEN YAPILANIYOR

ARALAMAYA GİTTİ CANINDAN OLDU.

LİG TABLOSU

Takım O G M B Av P
1.Galatasaray 36 30 1 5 60 95
2.Fenerbahçe 36 26 4 6 51 84
3.Samsunspor 36 19 10 7 14 64
4.Beşiktaş 36 17 8 11 23 62
5.İstanbul Başakşehir 36 16 14 6 4 54
6.Eyüpspor 36 15 13 8 5 53
7.Trabzonspor 36 13 11 12 13 51
8.Göztepe 36 13 12 11 9 50
9.Rizespor 36 15 17 4 -6 49
10.Kasımpaşa 36 11 11 14 -1 47
11.Konyaspor 36 13 16 7 -5 46
12.Alanyaspor 36 12 15 9 -7 45
13.Kayserispor 36 11 13 12 -12 45
14.Gazişehir Gaziantep 36 12 15 9 -5 45
15.Antalyaspor 36 12 16 8 -25 44
16.Bodrum FK 36 9 17 10 -17 37
17.Sivasspor 36 9 19 8 -16 35
18.Hatayspor 36 6 22 8 -27 26
19.Adana Demirspor 36 3 28 5 -58 2

YAZARLAR