AİLE
İnsan, erkek ve kadın olmak üzere iki farklı cinsiyet üzerine yaratılmıştır. Bu durumdan anlaşılacağı üzere, erkek kadının; kadın da erkeğin tamamlayıcısıdır. Yani insanı bütün yapan unsur ailedir. Aile, en küçük toplumdur; toplum ise en büyük ailedir. Aile, iyi bir nesil yetiştirmenin ve toplum düzenini korumanın en sağlam yoludur. Bu nedenle, hem sağlıklı bir nesil yetiştirmek hem de toplum düzenini sürdürülebilir kılmak istiyorsak, aile kurumuna sahip çıkmak ve onu korumak zorundayız.
Günümüzde evlilik dışı ilişkileri özendiren sosyal medya paylaşımları ve televizyon dizilerinin etkisiyle ya aile birliği hiç kurulmamakta ya da kurulsa bile kısa süre sonra bozulmakta ve boşanma yoluna gidilmektedir. Bu durum ise aile sevgisinden yoksun bireylerin yetişmesine, dolayısıyla toplumun temel taşı olan aile yapısının ciddi şekilde zarar görmesine yol açmaktadır.
Bu gidişata dur demek için, aile kurumunun önemi çocuklarımıza gerek aile içinde gerekse eğitim sistemi vasıtasıyla öğretilmeli; gençler arasında uzun süreli evliliği teşvik eden ve kolaylaştıran her türlü tedbir alınmalıdır. 2025 yılının “Aile Yılı” olarak ilan edilmesi, devletimizin de bu konuya ne denli önem verdiğini göstermektedir.
Peki, mutlu bir aile kurmak ve aile hayatını sürdürebilmek için bireyler nelere dikkat etmelidir?
Mutlu bir aile kurmak ve bu müesseseyi yaşatmak aslında çok da zor değildir. Bunun için üç temel niteliğe sahip olmak yeterlidir: Sevgi, saygı ve hoşgörü. Aile, sevgiyle kurulmalı; saygı ve hoşgörüyle yaşatılmalıdır. Ailenin olmazsa olmazı ise iffetli ve ahlaklı olmaktır. Sevgi, saygı, hoşgörü ve ahlâkı elden bırakmayan aileler uzun yıllar ayakta kalır ve bireyleri için bir mutluluk ve huzur kaynağı olur.
Bunun yanında, anne-baba olma şerefine erişen bireylerin az önce bahsettiğimiz üç özelliğe, merhamet ve eğitmenlik vasfını da eklemeleri gerekmektedir. Çünkü çocuklar için aile yalnızca bir bağ değil, aynı zamanda bir sığınak ve en temel eğitim merkezidir. Bir çocuk sevgiyi, merhameti ve paylaşmayı ilk kez ailesinde öğrenir.
Elbette aile içinde zaman zaman tartışmalar ve sorunlar yaşanabilir. Önemli olan bu sorunları birlikte ve sulh içinde çözebilmektir. Aile bireyleri arasında sağlıklı iletişim kurmak, birbirine zaman ayırmak ve sevgiyle yaklaşmak, hem aile içi bağları güçlendirecek hem de muhtemel problemleri ortadan kaldıracaktır.
Aile, dünya saadetinin, mutluluğun ve huzurun kaynağıdır. Rabbimiz bir ayetinde bu durumu şöyle ifade etmektedir:
“Kendileri ile huzur bulasınız diye sizin için türünüzden eşler yaratması ve aranızda bir sevgi ve merhamet var etmesi de O’nun (varlığının ve kudretinin) delillerindendir. Şüphesiz bunda düşünen bir toplum için elbette ibretler vardır.”
(Rum, 30/21)
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) de bir hadis-i şerifinde şöyle buyurmaktadır:
“Eşler, bir bütünü tamamlayan iki parçadır.”
(Ebû Dâvûd, Taharet, 94)
Mutlu olmayı, mutlu etmekte aramak gerekir. Çünkü gerçek mutluluk, başkasını mutlu edebilmekte gizlidir. Bu nedenle, aile yalnızca mutlu olmak amacıyla değil; karşılıklı mutluluk üretmek düşüncesiyle kurulmalıdır. Ailenin temeli, sevgi, saygı ve hoşgörünün karşılıklı olduğu bir zemine dayanmalıdır.
Unutulmamalıdır ki; mutlu bir aile, sağlıklı bir nesil; sağlıklı bir nesil ise huzurlu ve kalıcı bir toplum demektir. Bu nedenle aile olmak ve aileyi korumak, ülkemizin geleceği açısından son derece büyük bir öneme sahiptir.
Şerafettin YILDIZ
